DOSTA MEKTUP
/Cemil Avcuoğlu'na/
^^
Geçen yazmıştım ya, işte yine yazıyorum,
Sen yazmadın diye de; bilesin kızıyorum.
Neyse ki maruzatın nezdimde geçerlidir.
Olmasaydı bilirsin; sitemim iğnelidir.
Ne var ne yok diyelim hanende ve ilinde,
İnşallah değilsindir elâlemin dilinde.
Olmaz mı ki azizim, olmaz mı bu dünyada,
Topluma hüner oldu yalanlar da, riya da.
Neyse, Allah saklasın bu türlü melânetten,
Sen haberler sırala, ahvâl-i şahsiyetten.
Herhalde diyeceksin; "kışı geçirdik karsız,
Bu yıl da böyle geçti, kaldı şu gönül yârsız.
Hangi dala el atsam, dalı elime saldı.
İşimiz herhalde; 'yâ sabır hacı 'da kaldı.
Şimdi uğraşıyoruz bahçelerde bağlarda,
Avunsun istiyorum gönülcüğüm dağlarda.
Bazen olur gözlerim bir güzele takılır,
Dillerim lâl olur da sanki kalbim sıkılır.
İstidadım mı yok ki, benim de sevmelere,
Nefes kesen güzelle el ele gezmelere?
Bu konu uzar gider, keselim isterseniz.
Sevinirim soruma bir cevap verirseniz."
Dinle o zaman paşam, muhterem aziz dostum.
Bu yollarda eskidi inan ki benim postum.
Bazı kışlar bulunur, geçer gider de karsız,
Hele bu yaştan sonra gönül kalır mı yârsız.
Bilirsin hadisler var, nefse baskı yapılmaz,
Birazcık serbest bırak, hem herkese kapılmaz.
Sabırlar iyidir de hangi zamana kadar?
Ne kadar uzun olsa ”her sabrın bir sonu var.”
Yarım şarkı dinlemek, uzun sabrın sonucu,
Hele yaklaş güzele, sanma ki bir homucu.
Bir tebessüm ateştir, gözlerden kalbe akar.
O andan itibaren, kalbi yakar da yakar.
Artık sen de görürsün istidâdı gönülde,
Gezersin mutlu mesut, elleri ellerinde.
Yalnız vuslat yolunda aşkın yolları dardır.
Katlanacaksın... Çünkü aşk; acılarla vardır.
Mutluyum eğer ki bir cevap verebildimse,
Affınızı dilerim, eğer bir halt yedimse.
Ben de pek çok iyiyim, artık isyanlar bitti.
Gökyüzü güneş doldu, bulutlar çekip gitti.
İnşallah bundan sonra rotayı şaşırmayız.
Türlü vesveselerle keçiyi kaçırmayız.
Son mısralarımla derim ki; ey biraderim;
Bolca selam iletir, seni candan öperim.
^^
Ali Rıza Navruz