Bu gün meyve fidanlarını ve gülleri yakın dikerek bir bahçe oluşturdum. Kirpiler, orman kuşları, tavşanlar gül dikenlerinin arasına ya da altına yuva kursun ve yanı başındaki meyvelerden yesinler diye.
YAŞAMIN KARANLIĞINA VE KARANLIĞIN ORTASINA!
Bir gün suya hasret bir fidana su vermişsek eğer,
Gece uyumak için yastığa baş koyduğumuzda,
O fidan ışık olacaktır, renk olacaktır gecenin karanlığına.
Ardı sıra, kedersiz ve rahat bir uykuya daldığımızda,
Verdiğimiz suyun sesi gelecek kulaklarımıza.
Çok geçmeden ve sanki yanı başımızda,
O fidanın su içmesi canlanacak hayal dünyamızda.
Dahası, bitmeyen bir bahar kokusu dolacak odamıza.
Günler su gibi akacak ve o gün o fidan tohum saldığında,
Zararlı insan etkilerine karşı “YALNIZ DEĞİLİM” diyen,
Yaşama can veren, yeniden güneşe koşan,
Kocaman ve güçlü bir orman oluşacak etrafımızda.
Çiçekler, kirpiler, ceylanlar, kuşlar ve doğmamış çocuklar,
Hatta gökyüzü, bitkiler, denizler, dağlar, taşlar,
Teşekkür edecek sana.
Çünkü tabiatın tamamı hoşnut olacak, o ormanın sunumlarıyla.
Öyle ki. O sunumlar yaşamı sürdürecek, mutluluk olacak,
Mutluluk senin olacak ve bulaşacak ulaştığın her insana.
Evet. Mutluluk yayıldıkça çiçekler açacak dokunulan her noktada.
Çiçekler iyilik, sevgi ve İNSANI büyütecek insanların şahsında.
Ölümsüz ve unutulmaz bir armağan olacak o İNSANLAR,
Gelecek nesillerin, tüm canlıların ve yaşamın tamamına.
*
Sonra, sonra bir güneş doğacak yaşamın karanlığına.
Haydi. Bir fidan sulayalım, yaşama kör insanların ve karanlığın ortasına.
**
Dünyamızda yaşamın devam edebilmesi için küçük adımların kendi imkânları dâhilinde doğaya destek olması, çoğalması ve büyük adımları ciddi anlamda etkilemesi gerekmektedir. Bir iyilik yap. Çevre izlerini küçült, toprağa dokun, birkaç fidan dikerek başla, büyüt, örnek ol ve çevreni bilgilendir.
DAHA GEÇ KALMADAN!