Bugün...
Elinizde tuttuğunuz “Hakimiyet” gazetesi,
Kayseri’de yayın hayatının 69. yılını doldurdu 70’ten gün aldı.
Küçümsemeyin...
Anadolu coğrafyasında “Gazete” çıkarmak ve
“Gazetecilik” mesleği ile uğraşmak her babayiğidin harcı değildir.
Ha...Kapılanırsınız bir tarafa, o başka.
Ona da ben “Gazeteci” ve “Gazetecilik” diyemiyorum ne yazık ki...
Türkiye’nin genel durumuna baktığınızda, özellikle “Yazılı” kitap, gazete ve hatta el ilanı ve
broşürleri bile okuma oranı çok düşük olduğundan, daha bir ifade ile “Okuma özürlü” millet
olduğumuzdan dolayı sıkıntı büyüktür.
Hele Kayseri’de “Gazete” olmak!...
Anadolu basınının yaşaması için olmazsa olmazların başında “İlan geliri” denilen unsur gelir.
Bir tarafı devlete bağlı, “Resmi İlan” dediğimiz ilan, diğeri de özel ve tüzel reklam ilanları. Şunu belirteyim ki “Özel ve Tüzel Reklam İlanları”nın asıl amacı dışındaki gizli amaçlarına da girmiyorum hani...
“Gizli amaca” hizmet etmeyenleri tenzih ederim elbette...
Kayseri’de kaç adet gazete yayımlanır, kaç adedi bayilerde (Traj) satılır, bilemiyorum. Bildiğim, tüm gazetelerin az veya çok sıkıntıları olduğudur.
Bakın, ülkede ne kadar kağıt fabrikası varsa hepsini sattılar ve her türlü kağıdı uzun zamandan bu yana tamamen dışarıdan alıyoruz. Şimdilerde, ancak hurda kağıtları işleyen ve “Kaplık” denilen kağıt üreten özel firmalar var.
Elbette “Kağıt” üretmek için Selüloza ihtiyaç var. Selüloz için da oduna, odun için ağaca, ağaç için de elbette ormana ihtiyaç var.
Biz ne yapıyoruz?
Ormanları ya yakıyoruz ya da imara açıyoruz...
Basının, yani gazetenin temel ihtiyaçları, dövize bağlı malzemeler.
Döviz kuru yukarıya doğru başını kaldırdıkça, “Anadolu Basını” ne yazık ki kendini yaşatmak için ne yapacağını şaşırıyor.
Nereden girdik, nereye geldik...
Amacım, bugün 69 yılını tamamlayan Hakimiyet Gazetesi’nin kuruluş yıldönümünü kutlamak ve emek veren Cengiz ailesi ve değerli çalışanlarını kutlamak idi...
O zaman KUTLU OLSUN diyorum...
XXX
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI...
Bugün, Türkiye’nin “Devlet” olması, hürriyetini ve bağımsızlık mücadelesini perçinlemesinin, bunu da yedi düvele karşı başarmasının yıl dönümü.
Tam 97 yıl önce, tüm emperyalist ülkelere karşı bağımsız savaşı veren ve adına “Kurtuluş Savaşı” dediğimiz mücadeleden zaferle çıktık.
Atatürk, “Kurtuluş Savaşı”nın hemen ardından, ikinci bir “Kurtuluş Savaşı” başlatmıştı. O savaşın amacı, ekonomik olarak da dışa bağımlı olmaktan kurtulmak idi.
İzmir’de amaca hizmet etmek için “İktisat Kongresi”ni toplamış, amacını açıklamış, ortak aklın kullanılması için tartışmaya açmıştı.
Başka zaman daha da ileri giderim.
Şimdilik 30 Ağustos Zafer Bayramınız da kutlu olsun...
XXX