Kayseri’de ikamet etmediğim için, bazı olayları gecikmeli öğreniyorum.
Son olarak öğrendiğim, kale duvarlarının billboard hale getirildiği ve iktidar tarafından da akla ziyan bir şekilde kullanıldığı görüntülerdi…
Konu, Kayserispor’un küme düşürülmediği için, siyasete bağlayıp, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, spor bakanına ve TFF başkanına teşekkür ediliyor.
Haberlerde her ne kadar ligden düşme “İlk defa” kaldırıldığı belirtilse de, yanlış hatırlamıyorsam daha önce de düşmeyi bazı takımlar için kaldırmışlardı ve gerekçesi vardı…
Samsunspor kaza yapmıştı, kümede kaldı, Sakaryaspor deprem nedeniyle kümede kaldı ve Ankaragücü, Kenan Evren’in emri ile kümeye yükseldi.
Bu kez de Pandemi olayı bahane edildi ve “Siyaseten” kümeden düşme kalktı, alttan yükselenler ile liglerde takım sayısı artırıldı…
Diyeceğim o ki, Kulüpler birliğinin önerisi ve TFF’nin uygulaması ve tamamen siyasi olan bir karar ile küme düşme bu sezon kaldırıldı.
Elbette Kayserispor açısından olumlu bir gelişme, son derece memnunuz ama olayı siyaset malzemesi yapılması, spor dünyası açısından bir o kadar da zararlı, spor ahlakına da aykırı.
Kayseri’deki AKP ileri gelenleri, kendi imzalarını taşıyan afişler ile ayrı ayrı teşekkürlerini belirtmişler.
Dediğim gibi onaylayabileceğim bir durum değil ama hepinizin köşe bucak kaçtığınız bir ortamda başını açıp koşan Berna Gözbaşı’nı bir teşekkür yok mu?
Bakınız ey siyasiler…
Sizin her ortamda spora burnunuzu sokmanız spora fayda değil, aksine zarar veriyorsunuz. Geçmişte olduğu gibi şimdi de işin havasında ve reklamındasınız. Çekin şu elinizi ayağınızı sporun ve özellikle Kayserispor’un üzerinden…
Bu sözüm sadece iktidara mensup siyasilere değil elbette, hepsini kapsıyor.
Berna Hanımı bırakın da yönetmeyi bilenler ile yönetsin, sizin yönetim kurulundaki kontenjanlarınızla değil…
Beyler, efendiler…
Spor sevgisi ile spor yönetilmez. Yönetim deneyim işidir, bilgi işidir, akıl ister, fikir ister ama “Ben sporu da Kayserispor’u da seviyorum” anlayışı ile yönetim olmaz. Zorlamayın başkanı…
Bazılarınızın yaşı müsait olmayabilir ama, bilenleriniz varsa söylesin, bilmiyorsanız bir bilene danışın. Geçmişteki yönetim kurullarını irdeleyin. Hepsi de kendi alanlarında bilgili ve uzman kişilerdi ve Kayseri halkı da onlara güvenirdi…
Şimdi soruyorum size…
Kayserispor böylesi bir yönetimle giderse, geliri-gideri şeffaf olmaz ise, yönetim bilen kişilerin katılımıyla yapılmazsa, kim inanır?
Şu anda geçmişin hesaplarını bir türlü veremiyorlar ve siyasiler biliyorsunuz. Hep sizin korumanız altındakiler sayesinde gerçek de ortaya dökülemiyor ne yazık ki.
Yarın bir başkası çıksa…
Bu durumun zararlarını belirten afişleri kale duvarına assa…
Örneğin ben…
Siyasilerin davranışlarını beğenmediğimi belirten bir afiş hazırlasam, vergini de yazarların öngördüğü ölçüde yatırsam, kale duvarına asılmasına izin verir misiniz?
Sayın Büyükkılıç, siz izin verir misiniz?
Vermezsiniz, çünkü yapılan işlem siyasi bir yatırımdır ve iktidarın ayağının tapırdadığı bir ortamda “Acaba nasıl toparlarız” endişesinin ortaya koyduğu bir durumdur.
Bu arada çok güldüren bir şey gördüm…
Sevgili İlhan İncetürkmen kardeşimiz, afişleri alaya alan bir karikatür hazırlamış, gerçekten cuk oturmuş. Elbette anlayan olursa…
Sonuç olarak derim ki…
Elbette Kayserispor tarafından baktığımızda sevindirici bir durum…
Ancak “Spor” açısından baktığımızda çok da akla uygun değil, tamamen şov amaçlı, akla da ziyan bir iş…
Sormak isterim…
Aklınızı bir yerlerde mi unuttunuz yoksa Kayserispor’un geleceği sizi ilgilendirmiyor da partinizin genel başkanının geleceği mi ilgilendiriyor?
Hadi cevap verin…
Ya da Kayserispor’a ne kadar bağış şeklinde yardımda bulundunuz, afişini yaptırıp kale duvarına asın, bilelim…
Veremezsiniz, vereceğiniz, yapamazsınız çünkü öyle bir yardımınız yok. Cevaplar da akıl dışı olur zaten…
XXX
Siyasiler…
Spor ile uğraşacağınıza partilerinize dönün ve ekonomiye kulak verin…
Özellikle iktidar partisinin çok umurunda değil ama artık dışarıdan da bilinen gerçeklere göre uyarılar geliyor.
Örneğin, IMF, “Yüksek dış finansman ihtiyacı ve düşük rezervler Türkiye'yi şoklara karşı savunmasız bırakıyor" dedi, haberdar mısınız? Ayrıca yine IMF, Türkiye'ye kredi büyümesinin dizginlenmesi, rezerv artışı, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın güvenilirliğinin güçlendirilmesi ve enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi tavsiyelerinde bulundu.
Anladınız mı bilmem?