Yetti gari…
Aklımız ile alay etmeyin…
Bu kadar orman yangınının sorumluluğunu, başkalarının üzerine yıkmaya çalışarak aklımızla alay ederken, tereyağı gibi işin sorumluluğundan sıyrılmayın…
Yangından bir gün önce arman yangınlarından sonra arazinin kullanım şeklini Turizm Bakanlığı yetkisine verirken, ertesi gün nasıl oluyor da her yerde birden yangın çıkıyor?
Hadi ilişkisi yok, 19-20 yıldan beri iktidardasınız, bu ülkenin kaderinde “Orman Yangını” diye bir gerçek var, neden acil önlem planınız yok?
Beklenen bir deprem gerçeği var, acil önlem planınız var mı?
Biliyoruz ki bunların hiç biri yok ama devletin bütçesinden, milletin razılığı olmadan sağa sola olmadık yardımlar yapma gibi bir lüksünüz var.
Kendi vatan evlatlarınızın dertleri ortadayken, başka ülke vatandaşlarına yardım etmenin gerekçesi nedir?
Bunların hiç biri “Akıl” terazisine koyarsanız, anlaşılır gibi değil.
Ve bu davranışınızı “Güçlü devlet” olmakla anlatmaya çalıştığınız milletin yine aklı ile alay ediyorsunuz, yapmayın…
XXX
Her hangi bir yerde orman yangını başladı mı, bugüne kadar yöre halkı, söndürme ekiplerine belli koordinasyon içinde yardım ederler.
Siz, vatandaşı “Görevli olmayanlar bilgeye sokulmayacak” derken…
Beceriksizliğinizi canı pahasına yangın söndürmeye çalışanların “İşinize karıştığını” mı ima etmek istiyorsunuz?
XXX
Orman yangınını söndüremediniz…
Yöre halkı perişan oldu, evsiz kaldı, orman canlıları yandı bitti, kül oldu. Nasıl ödeyecekseniz, yanan hayvanların sahiplerine bedelini ödeyeceğiniz ifade ederken bir bilgisizliğe ve bilinçsizliğe daha imza attınız…
XXX
Bu kadar dert başımızda iken, sınırlarımız yolgeçen hanına döndü, ne kadar Afganlı varsa, her gün akın akın Türkiye’ye geliyor, ne gibi önlemler aldınız, onları da mı Türkiye besleyecek? Besleyecekse hangi ekonomik imkânlarla?
XXX
Değerli okurlar…
Sizlere bir eksik tarafımızı anlatmak istiyorum.
Ulusal basında, köşe yazarlarının birçoğunun asistanları var. Onlar, siyasilerin günlük konuşmalarını süzgeçten geçirir ve ilgin söylemlerini not ederler.
Sonuçta o söylemleri alt alta getirip de ortaya koyduğunuzda o kadar ilginç durumlar ortaya çıkar ki…
Ne yazık ki bizim öyle bir olanağımız yok.
Kendi olanaklarımız ile genelde aklımızda kalanlar veya not etme olanağı bulduklarınızı size vermeye çalışıyoruz.
Örneğin, bir taraftan yerel yönetimleri sorumlu tutarken yangınlarda, öte yandan, anayasanın 169. Maddesini okuyor…
Bir taraftan kanun çıkartırken, öteki taraftan yanan ormanların yerinde yapılaşma olmayacak diyor.
Ve benzer çelişkilerle dolu ifadeler.
Daha daha önemlisi ise…
Orman yangınlarındaki gerçek sorumlu Orman Bakanı, hala koltuğunda oturabiliyor. Sanki sorumlu Milli Eğitim Bakanıymış gibi, o istifa etti gitti…
Garabet şu ki…
Yönetimde Cumhur ittifakı var, orman yangınlarından yerel yönetimler, ama CHP’li olanlar ile millet ittifakı esas sorumlu…
Verilmeye çalışılan mesaj bu…
Yer misiniz?
Yerseniz tabi ki…
Bir kez daha söylüyorum.
Giderayak aklımız ile alay etmeyin gari…