Daha önce bu köşe’de 6 Şubat Kahramanmaraş ve bölgedeki 12 ili kapsayan Deprem felaketi ile ilgili görüşlerini paylaşmıştım.
Son derece önemli ve gerek bölgenin yeniden imarı gerekse de bundan sonraki yapılaşmada başta Deprem Yönetmenlikleri olmak üzere bir çok uyarıcı konu başlığı yer almıştı.
Daha önceki İmar Barışı nedeni ile ortaya çıkan tablo herkesin malumu.
Yine sorumlu bir STK olarak TMMOB Mimarlar Odası Kayseri Şube Başkanı Murtaza Er, Mimarlar adına önemi bir açıklamaya daha imza atarak konuyu gündeme taşıdı.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına Mehmet Özhaseki'nin ikinci kez atanması sanırım bir çok sorunun ortak akıl ile çözülmesine de önemli katkılar sağlayacaktır.
HERKESİN DİKKATİNE…
Konu önemli.
Hayat meselesi aslında.
Bu bağlamda geride kalan süreçte yaşananlar ortada.
Gerek geride kalan seçimler akabinde yeni oluşturulan yeni kabine, gerekse de önümüzdeki 2024 Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimler bağlamında belediyelerin yapılaşma alanındaki hamleleri son derece önemli.
Bu nedenle de toplumun öncelikle hayatının garanti altına alınabilmesi bağlamında Mimarların önemi son derece önemli şüphesiz.
Oto kontrol sisteminin daha iyi işlemesi için…
Ehil insanların görev alabilmesi için…
TMMOB Mimarlar Odası Kayseri Şube Başkanı Murtaza Er’in talepleri dikkate alınmalı…
"MİMAR’SIZ İMAR OLMAZ"
TMMOB Mimarlar Odası Kayseri Şube Başkanı Murtaza Er, oda adına yaptığı açılamada yine önemli bir konuyu gündeme getirdi.
"Mimarsız İmar Olmaz" uyarısı ile dikkat çeken Er'in açıklamasında "Mimarlar Odası Kayseri Şubesi Mimarın teknik ve mesleki bilgisi ile oluşturulan projelerin yine aynı eğitimi almış mimar meslektaşları tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir.
Yapı ruhsat süreçlerinin mevzuatlara uygun ilerlemesi adına tüm belediyelerimizin ilgili bölümlere mimar istihdamını talep ediyoruz.." talebi son derece önemli.
Bakın ne diyor Er?
MİMARLAR ODASI KAYSERİ ŞUBESİ
TMMOB Mimarlar Odası, kuruluş kanunu olan 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunun 2 nci maddesinde belirlenen amaçları doğrultusunda çalıştığına dikkat çeken Er, “Mesleki alanda ülke ve kamu çıkarları ile uluslararası gelişmeler çerçevesinde çalışmalar yapmak, mesleğin ve üyelerin değişen toplumsal ve ekonomik yapı içindeki değişen konumlarını izlemek, tespit etmek, değerlendirmek, mesleğin ve üyelerin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemek, ulusal ve uluslararası ölçekte mesleğin gelişmesini izlemek ve sağlamak” üzere “kamu yararını” gözetmek temel ilkesiyle çalışmalarını sürdürmektedir. “dedi.
Oda olarak “Mimarlar Odası Kayseri şubesi olarak bu bilinçle, tüm resmi ve özel kuruluşlarla, diğer meslek örgütleriyle ve tüm sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak; mimarlık mesleğini, yapılı çevrenin oluşumu ve gelişimini yakından ilgilendiren konularda yoğun çabalar harcamakta, geleneksel yapıcı ve katılımcı politikasını sürdürmekteyiz.” Vurgusu yapan Er, “Kamu Yararı” ayrıntısını da ön plana çıkartarak bu konudaki hassasiyetlerinin ne derece önemli olduğuna da gönderme yapmış oldu.
HIZLA ARTAN NÜFUS
Yapılaşma konusunda en önemli faktörlerden birisinin toplum ihtiyaçlarının gözetilmesi ile birlikte artan nüfusa paralel olarak çözümler üretilmesinin olduğuna işaret eden Er’in bu bağlamdaki uyarısı ile bir başka dikkat çekici konu başlığı oldu:
“Bilindiği üzere, hızla artan nüfus ve gelişen teknoloji, yapı üretim sürecinde teknik eleman ihtiyacını her geçen gün daha da artırmaktadır. Bununla birlikte mimarlık fakültelerinden mezun sayısı her geçen gün artmakta, bu sayı ortalama yılda 8 bine ulaşmaktadır. Ancak buna karşın son yıllarda, kamuda mimar istihdamı giderek düştüğü görülmektedir.
Ülkemizde iyi mimarlığa fazlasıyla ihtiyaç olduğu zamanlarda, Kamuda mimarlar tarafından yürütülmesi gereken hizmet ve görevlerin; mühendisler ya da teknikerler tarafından yürütüldüğü görülmektedir.”
İMAR KANUNU’NUN 28. MADDESİ…
Mimarların sorumlulukları bağlamında da önemli bir bölüme atıfta bulunan ve İmar Kanunu’nun 28. Maddesine de göndermelerde bulunan Er’in açıklamasındaki şu ifadenin altı önemli çizilmeli:
“Oysaki 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 28. Maddesinde; “Bu Kanun kapsamındaki mimarlık, mühendislik ve planlama hizmetine ilişkin harita, plan, etüt, proje ve eklerinin düzenlenmesi ve bunların yerine getirilmesinin; uygulamada bulunulacak alanın, yerleşme merkezinin ve yapının sınıfına, özelliğine ve büyüklük derecesine göre, uzmanlık alanlarına uygun olarak 38 inci maddede belirtilen meslek mensuplarına yaptırılması mecburidir.
Müellifler ve uygulamada bulunan meslek mensupları, işlerini bu Kanuna ve ilgili diğer mevzuata uygun olarak gerçekleştirmekten sorumludur. Yapıda inşaat ve tesisat işleri ile kullanılan malzemelerin kamu adına denetimine ilişkin fenni mesuliyet, ruhsat eki etüt ve projelerin gerektirdiği uzmanlığı haiz meslek mensupları tarafından ayrı ayrı üstlenilmek zorundadır.” ve yine ilgili kanunun 38. Maddesinde; “Halihazır harita ve imar planlarının hazırlanması ve bunların uygulanmasının fenni mesuliyetini; uzmanlık, çalışma konuları ve ilgili kanunlarına göre, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları deruhte ederler.”
UZMANLIK ALANLARINA UYGUN
“Kamuoyuna saygı ile…” ile son bulan açıklamanın final bölümü yine son derece vurucu ifadeler içeriyor.
Diyor ki Er, Oda adına yaptığı açıklamada “Yapıların, mimari, statik ve her türlü plan, proje, resim ve hesaplarının hazırlanmasını ve bunların uygulanmasıyla ilgili fenni mesuliyetleri, uzmanlık konularına ve ilgili kanunlarına göre mühendisler, mimarlar ile görev, yetki ve sorumlulukları yönetmelikle düzenlenecek olan fen adamları deruhte ederler.” hükümleri yer almaktadır.
Dolayısıyla yapı projelerinin hazırlanması, uygulanması ve denetimi işlerinin uzmanlık alanlarına uygun olarak ilgili meslek mensuplarına yaptırılması zorunludur.”
6 ŞUBAT HATIRLATMASI…
Son yaşanan acı ile gündeme bir kez daha giren Deprem gerçeğini hatırlatan Er’in açıklamasında son bölümünde yer alan “Ülkemizde son yaşanan 6 Şubat depremleri ile yapı üretim süreçlerimizde projelendirme ve denetim aşamalarının ne denli önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Kamu yararını temel alacak biçimde sağlıklı çevreler oluşturulmasının en önemli şartlarından birisi her teknik insanın kendi uzmanlık alanında denetim yapmasına olanak sağlamakla olur. “ ifadesi ve buna paralel “Buna rağmen şehrimizde bazı yerel idarelerin hiçbir bölümünde mimar personel bulunmadığı görülmektedir. “ uyarısı sanırım en önemli talep ve uyarılardan birisi olarak dikkat çekiyor.
İmar yönetmeliğinin 57. Maddesine atıfta bulunan Er, ayrıca yaptığı açıklamada ki son uyarısı ile de şu bölüme dikkat çekerek konu ile ilgili yetkililerin görevini yapmasının gereği ile de olası depremlere karşı alınması gereken önlemler konusunda bir gerçeğe daha ısrar ve inatla parmak basıyor:
Özellikle İmar ve şehircilik bölümlerinde mimar bulunmaması; Planlı alanlar İmar yönetmeliğinin 57. Maddesine göre “mimari projeler; uygulama imar planına, parselasyon planına ve bu yönetmelik esaslarına uygun olarak ‘mimarlar’ tarafından hazırlanan” projelerin mimar olmayan kişiler tarafından onaylanmasına sebep olmaktadır.
Oysa mimarın teknik ve mesleki bilgisi ile oluşturulan projelerin yine aynı eğitimi almış mimar meslektaşları tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle yapı ruhsat süreçlerinin tam anlamıyla mevzuatlara uygun ilerlemesi adına tüm belediyelerimizin ilgili bölümlere mimar istihdamı sağlamasını talep ediyoruz ve “MİMAR’SIZ İMAR OLMAZ.” diyoruz.
ARİF OLAN ANLAR…
Bu kadar önemli bir konudaki özenle seçilmiş kelimelerden oluşan dört dörtlük bir uyarı.
Türkiye Deprem gerçeği ile yaşamak zorunda olan bir ülke.
Bu konudaki çözüm üretmek konusunda devlet, hükümet, belediyeler, iktidar kanadı, muhalefet kanadı, odalar kadar herkes sorumlu.
Ancak görev-sorumluluk bilinci en tepeden başlıyor ve aşağıya kadar vatandaşa kadar iniyor.
Er’in medya’da da geniş yer bulan yankı uyandıran bu açıklamaları akabinde yeni oluşan gerek TBMM, gerekse de yeni oluşturulan bakanlıklar ile önümüzdeki yerel seçimler süreci bu konuda bir milat olmalı.