Sevgili dostlarım, geçmiş haftalardaki yazılarımda
belirttiğim tavsiyelerimden, mutedil olun , barışçı dil
kullanın, hakaret etmeyin, gösterişten uzak durun,
görgüsüzlük yapmayın vs. demekten bir sonuç
alamadığımı düşünerek bu hafta bir başka gerçeğin
altını çizmek istiyorum. Yukarıdaki yazdığım
olumsuzlukların tek müsebbibi ve uygulamakta
zorlandığımız konu, az kitap okuyor olmamızdan
kaynaklanıyor.
Dünya ülkelerine baktığımızda, kişi başı yıllık en az
on ve daha fazlası kitap okuyan Ecnebilerde, kocaman
evlere, gösterişli mobilyalara, lüks arabalara ve şatafatlı
sofralara ihtiyaç duymadıklarını görüyoruz. İktidar ve
muhalefet liderlerinin kullandığı dil, ülkelerinin çıkarını
ön planda tutmak ilk şart olmak üzere, insanlarına karşı
hitap ederken ayrımcılık yapmadıklarını, din, dil ayrımı
ve ırkçılık yapmadıklarını görüyoruz. Üretimlerinin
teknoloji ağırlıklı, insanlığın sağlıklı yaşaması için icat
çıkartmaları, eğitimde açtıkları çığır, çocuklarının ve
gençlerinin gelecek kaygısı taşımaması ve daha
sayamayacağım kadar çok olan örnek yaşam biçimleri,
okuma oranlarının çok gelişmiş olmasından başka bir
çözüm olmadığını görmelerinden ve bu çözüme
inandıklarından kaynaklanmaktadır.
Her yıl Nisan ayının üçüncü Pazar günü kutlanan
“Kitap Hediye Günü” vesilesi ile Türkiye’de kitap
okumayı sevdirmek, yaygınlaştırmak ve ihtiyaç
sahiplerine kitap iletmek alışkanlığını yeterince
kazanamadığımızı belirtmek zorundayım. Çocuklarına
kitap hediye etme alışkanlığı konusunda yapılan
araştırmada, Türkiye 180 ülke arasında 140’ıncı sırada
yer almaktadır. Birbirimize kitap hediye etme
alışkanlığımız olmadığı ve en değerli hediyenin kitap
olduğunu ne yazık ki kavrayamadık. Kitap okumak
insanın, zihnini, ruhunu, vicdanını besler ve nasıl
yaşaması gerektiğini, insanlara nasıl davranması
gerektiğini, çocuklarına nasıl eğitim verilmesi
gerektiğini ve kandırılmamayı öğretir.
(TÜİK) 2022 verilerine göre Türkiye’de kitap okumaya
günde bir dakika gibi kısa bir süre ayrılırken, Tv.
izlemeye yedi saat, internete dört saat ayrılıyor. Yine
(TÜİK) verilerine göre Türk insanının ihtiyaç
sıralamasında ekmek, et, süt, ilaç, kıyafet, böyle devam
ederken, kitap 235. sırada. En fazla kitap okuyan
ülkelerinin başında, Fransa, İngiltere ve Japonya ilk üç
sırayı paylaşıyor. Ülkemiz insanı Dünya’nın 86. Sırasında
yer bulmaktadır. İnsanlarımızın kurtuluş reçetesinin
eğitim, mucitlik ve üretimden geçtiğini kavramamız
dileği ile 17 Nisan günü, ayrım yapmaksızın önünüze
çıkan iki gence kitap hediye edin, zira hediyelerin en iz
bırakıcı ve kıymetlisi insanlara kitap hediye etmektir.
NOT: Dostum Ahmet Zorlu’nun yeni çıkan kitabı
“Karanlık İstila” yı okumanızı tavsiye ederim.
“Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanının müspet
fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla
kavuşacaksınız.” Mustafa Kemal ATATÜRK