Yaratılanı, Yaradan’dan ötürü severim diyorsun ama yaratılana etmediğin hakaret kalmıyor. Dini,dili,ırkı, fark etmez ben“İNSAN” gözüyle bakarım diyorsun,dünya görüşüne uygun değilse dürüst olması,kul hakkı yememiş olması,insanca yaşıyor olması ve yapılan yanlışlara itiraz ediyor olması seniorantısız güç kullanmaya sevk ediyor. Unutma ki seni yaradan ALLAH onu da ve tüm canlıları da yarattı. Kendini çok üstün görme, gururlu olma, kibrinde boğulma ve kendi inancını yaşa ama bir başkasına yaşam biçiminden dolayı hakaret etme. “Başkalarının dinine, inancına küfür etme onlarda senin dinine küfür eder”. AYET’i en çok anlatan sensin ama en çok hakaret eden yine sensin. Hele ki doğruluğundan emin olmadığın konularda yorum yapma, ahkam kesme, çok biliyorum sevdasına girme.
Hakaret etiğin kişi ve kurumları savunmak bana düşmeyeceği gibi, benim kimi sevip kimi sevmeyeceğimi de tavsiye etmek, bana fikir vermek de sana düşmez. İnsanların ayyaş veya dindar olması beni ilgilendirmiyor, insanlar inancını yaşar ve geleneklerini devam ettirir, ölünce ceza veya mükafat yaradan tarafından verilir.Bana karşı, topluma karşı görevlerini yerine getirip getirmediğine,saygına ve beni insan gibi görüp görmediğine bakarım. Allah’ın soracağı şeyleri sormak haddine mi?
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde adayların yapıcı dil kullanmaları, topluma nezaketli ve arı Türkçe ile hitap etmeleri, bulundukları ortamda iz bırakacaktır. Ayrıca düğününde, cenazende, yüz yüze baktığın akrabalarını, arkadaşlarını ve dostlarını bir hiç uğruna, bir başkasına şirin gözükmek için ve koltuk sevdasına yok sayma. Gün gelir yine onlara muhtaç olursun, onların sevgi ve şefkatine sığınma ihtiyacı hissedersin, yaşlanırsan bir gün unutulmuş ve terk edilmiş olarak tek başına kalırsın. İnsanların sevgisini ve ilgisini kazanmak öyle düşündüğün kadar basit değil, öyle bir gün gelecek ki, maddi varlığının ve birikimlerinin ederi olmayacak.
Bak güzel kardeşim, aday değilsin, yakınından birisi aday olmamış, sende benim gibi seçmensin. Herhangi bir adaydan çıkar elde edip etmediğini veya bir taahhüt alıp almadığını bilmemekle beraber hakaret dolu paylaşımlar yapmana gerekçe ne olabilir ki? Yani destek vermekte sınır tanımadığın ve onun savunuculuğu uğruna hakaret ve küfür etmediğin akraban yok, kendinle baş başa kalınca hiç rahatsız olmuyor musun? Siyasi görüşünle uyuşmayan tüm dostlarını çeşitli Terör örgütleriyle ilişkilendiriyorsun, kendi halinde işinde gücünde olan insanlara her türlü iftirayı atıyorsun ama karşılaşırsan el etek öpmekten geri kalmıyorsun. Nasıl bir ruh hali ki, inanç ve din sömürüsü yaparak hak etmediği koltukta oturmaya çalışanları omzuna alıyorsun, küçük adam yükseliyor ve seni aşağılıyor. Siyasette ve sosyal alanda inanç sömürüsü yapmak, kendi inancına ve diğer inançtan olan insanlara saygısızlık olmaz mı?İrdeleyen, sorgulayan, eleştiren ve yanlışlar karşısında hesap sorması gereken sen, susup, siyasetçinin şımarıklığına ve seviyesizleşmesine yol açmış oluyorsun. Seçilene kadar yüzüne gülen adamın seçildikten sonra nasılda sana tahakküm ettiğini ne zaman anlayacaksın, ne zaman seçilmek isteyenin şeceresini ve eğitim durumunu sorgulayacaksın, ne zaman kandırılmayacak kadar dik duracaksın?
“Bir insan, söylediği sözlerden çok, söylemedikleriyle de insanlaşır.” Albert Camus