Diyor ki; Sözünüzü tutmadınız…
Üstüne acılı gününde millete; Hakaret ettiniz. Küfrettiniz.
Yetinmediniz… Milletimizi, Not ettiniz. Tehdit ettiniz. Haysiyetli bir yönetim, Bunları yapmaz. İstifa eder.
Peki kim bunları söyleyen?
Faik Öztrak.
CHP Tekirdağ Milletvekili, Parti Sözcüsü, Ekonomi Politikalar Genel Başkan Yardımcısı, NATO-PA Transatlantik Ekonomik İlişkiler Alt Komitesi Raportörü, Hazine Emekli Müsteşarı...
İSKENDURUN'A DAİR...
Öztrak: “İşte bu da bir başka tek imzalı karar, lütfen dikkatlice bakın... Depremden tam bir yıl önce, 5 Şubat 2022’de Erdoğan imzasıyla çıkmış. İşte bu, beceriksizliğin, öngörüsüzlüğün, iş bilmezliğin, gözünü rant bürümenin vesikasıdır.”
"AFAD’ın namuslu bürokratları uyarmış, Pazarcık’ta olacak depremi büyüklüğüne kadar tahmin etmişler. Mahalle mahalle depremden en çok etkilenecek yerleri, alınması gereken tedbirleri sıralamışlar. Peki milleti depremden korumak için Saray ne yaptı?”
Hatay’ın demografik yapısında değişim önemli bir risk.
Hatay demek. Doğu Akdeniz demektir. Enerji koridorlarına erişim demektir. Hatay’ın demografik dengesini korumak için gerekiyorsa özel kanun çıkarılmalıdır.
Beşeri sermayemizi korumak için ise bu adımlar derhal atılmalıdır.
Yaşan deprem bir kez daha gösterdi ki dünyanın en sağlam binaları değil ama… Dünyanın en sağlam koltukları bu hükümette…
O kadar deprem oldu. Bunca insanımızı yitirdik. Tek biri bile altın varaklı koltuklarından kıpırdamadı. Millet daha acısıyla boğuşurken, bunlar ihale ve rant paylaşımına başladı…
Kulağımıza duyumlar geliyor.
Büyük yandaş inşaat şirketlerine “Hazır olun!” talimatı verilmiş.
“Hızla sahaya gireceksiniz” mesajı gitmiş. Hafriyat işleri, inşaat işleri şimdiden paylaşılmış. Bu kadar büyük acı varken, bu kibir abidesi ve şürekâsı; Milletimize hakaret etti. Küfür etti. Milleti not etti. Milleti tehdit etti. Ama yapması gereken tek şeyden, hep imtina etti.
O da; İSTİFA! İSTİFA! İSTİFA!
TANIDIK FORMÜLLER...
TCMB depremzedeler için 30 milyar TL bağış sözü verdi.
Bu para Hazine’ye aktarılsa, hazine gerekli harcamaları bütçeden yapsa, Sayıştay denetimine tabi olacaktı.
Bütçe dışına çıkarılarak,
Sayıştay denetiminden de kaçırılıyor.
Ne kadar dâhiyane!
Ne kadar tanıdık, bildik!
Acılı insanlara hakaret, muhalefete küfür, milleti tehdit etmeler...
Kimsiniz siz?
Bu ne cüret?
Sizin işvereniniz millet…
Bu millet sizi beş yıllığına, devlet işlerini yürütesiniz diye seçti.
Kendinizi devlet sandınız.
Millete bu afra tafra, bu kibir de nesi?
Kendinize gelin.
KOCA BİR HİÇ...
Böyle bir afet karşısında hükümetlerin başlıca iki görevi vardır.
İlki; Yapılan binaların depreme dayanıklı olmasını sağlamak.
İkincisi; Deprem ve sonrasında yapılacakları planlanmak, uygulamak.
Bunları yapamayan bir iktidar iktidarsız,
Bunları yapamayan hükümet hükümsüzdür.
Raporlar ortada…
Depremin büyüklüğü, şehirlerin neresinde ne kadar etki yapacağı, alınması gereken önlemler…
Tüm bu raporlarda bilim insanları, odalar, namuslu bürokratlar tarafından tek tek anlatılmış.
Ülkeyi yönetenlere de teslim edilmiş.
Onlar ne yapmış?
Koca bir HİÇ!
ACILARIN ÜSTÜNE BETON DÖKMEK...
Erdoğan çıkmış, Daha doğru dürüst tuvalet götüremediği insanlara,
“1 yılda tüm binaları inşa edeceğim” diyor.
Derdi insanların sıkıntısını çözmek değil,
Bol bol temel atıp beceriksizliğini unutturmak
Enkaz altında kalan insanlarımızın kırkı çıkmadan
Acıların üstüne beton dökmek…
SORU/YORUM....
Depremde yıkılan binaların sorumluluğunu da bize yıkmaya çalışan m….. soruyorum.
Sizin iddialarınıza göre; AK Parti Milletvekili mi, AK Partili İskenderun Belediye Başkanı mı, Yoksa bu kararın altında imzası olan AK Parti Genel Başkanı mı sol örgüt mensubu?
Atama İçişleri Bakanı çıkmış “Biz depremi İstanbul’da bekliyorduk. Hazırlığımızı ona göre yaptık” diyor.
Bu kadarına da Pes!
İstanbul’a ihanet edenler, İstanbul depremi için bugüne kadar hangi hazırlığı yaptı?
Hazırlık yapacaklarına bunları yaptılar.
BİZ FARKINDAYIZ...
Öztrak devamla diyor ki; Millet İttifakı olarak, omuzlarımızdaki ağır sorumlulukların farkındayız. Şimdi önümüzde zorlu bir sınav bizleri beklemektedir. Yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, şehirlerimizi ve geleceğimizi ortak akılla inşa etmek mecburiyetindeyiz.
"Tüm desteğimizle acılı vatandaşlarımızın yanındayız. Ama kimse bizden bu beceriksiz, görevini ihmal etmiş, on binlerce hayata mal olmuş, kalanların yardımına zamanında koşamamış hükümetle hizalanmamızı beklemesin. Yaşanan asrın ihmali, ihanetidir."
Ve... Millet İttifakı’nın ortak açıklamasını paylaşıyor finalde...
NOT ALMA EDEBİYATI…
Milletimiz acı çekerken, Muhatap olduğu; Cehaleti, İş bilmezliği, Nobranlığı, Arsızlığı, Yetersizliği, Ehliyetsizliği, Terbiyesizliği; not etti.
Devlet görevlisi, Vatandaşa küfretmez, Hakaret etmez. Vatandaşını not etmez. Yalan söylemez. Gerçekleri karartmaz. Özür dilemeyi bilir, İstifa etmeyi de bilir. Deprem bölgesindeki Koordinatör Vali, Devlet görevlisi gibi konuşmuş. Gerçek kaybımızın büyüklüğünü paylaşmış.
SÖZÜN BİTTİĞİ YER...
Tam bir yıl önce atılan imzaya,
Ve öngörüye bir bakın!
Yaşadığımız acıların sorumlusu,
Yaklaşan deprem felaketine rağmen,
Hiçbir önlem almayan,
Depremden sonra,
Millete parmak sallayan,
Milleti tehdit eden,
Ar damarı çatlamış,
Saray rejimi ve sarayın kibirlisidir.
Nokta!