Bugün biraz da bizim mesleğe dair daha doğrusu bizlerin ürettiği haberlere dair bir değerlendirmenin yansımaları olacak köşemizde.
Konu şu şekilde yer aldı hafta içerisinde değişik mecralarda;
“Dikkat! Sürekli kötü haber okumak bağımlılığa yol açıyor…”
Buna uzmanlar ‘Doomscrolling’ olarak tanımlanan aralıksız kötü haber okuma eğilimi diyor.
Yani krizden beslenmek ya da kötü tablo ile daha da mutlu/mutsuz olmanın Türkçesi de denilebilir bir başka yorum ile.
Peki bu nasıl tetikleniyor?
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, kötü haber bağımlılığı olarak tanımlanan doomscrolling’in kişide yol açabileceği psikolojik ve nörolojik sorunlara değindi, önemli tavsiyeler paylaştı.
3. SAYFA HABERLERİ…
Genelde bir bu tür haberlere “3. Sayfa haberi” deriz basın dilinde.
Çoğunlunu Adli olaylar yeni bir nevi cinayetler, kurşunlama, gasp, hırsızlık gibi konular başta olmak üzere trafik kazaları, yangın vesaire günlük yaşanan olayları içerir.
Haberin içeriği genel manada güzellikleri değil de yaşanan cehalet, cinnete, vahşete yöneliktir.
İnsanlar bu tür haberleri merak ederler.
Sonrasında dedikodu haberleri.
Kim… Kimle… Nerde... Ne yapmış? Türünden dedikoduyla bezenmiş kişisel hayata yönelik mahremiyet içeren haber başlıkları.
SON DÖNEMDE FARKLILAŞTI…
Ancak son dönemde bu haber türleri farklılaştı.
Mesele Orta Doğu’da ki savaşın uzantısı ya da Terör olayları nedeni ile Türkiye teyakkuzda.
Sürekli gelen şehit haberleri sinirlerimizi epey harap etmişti ve halen de her şehit haberi ile derinden sarsılıyoruz.
Ardından Pandemi süreci.
Gelinen nokta itibarı ile de Deprem ve senaryoları.
Eskiden insanların evinden çıkamadığı günler bu kez evinde kalamama gibi bir sürece evrilmiş durumda.
SOSYAL MEDYA KÖRÜKLÜYOR…
İnternet ile birlikte oluşan Sosyal Medya kötü haberlerin ya da bir başka deyim ile “Fısıltı Gazetesi”nin boyutlarını patlatmış durumda.
“Ucuz Klavye Kahramanları” gündem olmak adına akıllarına ne geliyorsa yazıyorlar.
Bu arada Kayseri’de son resmi rakamlara göre provakatif paylaşım yapan 28 hesap yöneticisi tespit edilerek haklarında kanuni işlem başlatıldı.
Aklınıza ne kadar gelebilecek absürd durumlar var ise paylaşılıyor.
Kehanetler yapılıyor.
Tezler öne sürülüyor.
Dezenformasyon yasası çıktı ama gördük ki bu Deprem sürecinde bazı şeyleri engellemek Ekşi Sözlük’ü ya da Twitter’ı kapatmakla olmuyor.
KÖTÜ HABER MERAKI ARTIRIYOR
Doomscrolling teriminin Türkçe’de aralıksız olarak kötü haber okuma eğilimi ve kötü haber bağımlılığı anlamına geldiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Doomscrolling diğer bir anlamı ile ‘felaket kaydırması’ olarak ifade ediliyor.
Görülen kötü haberlerle beraber merak duygusu da artıyor ve sanki yara kaşımak gibi hep bir sonraki haber takip ediliyor.
Deprem felaketi ile beraber gördüğümüz kötü haberleri takip ederken ekran ya da sosyal medya başında geçen sürenin farkında bile olmuyoruz” dedi.
CİDDİ SEMPTOMLARA YOL AÇIYOR
Felaket kaydırması ile beraber ekran sürelerinin uzadığına ve insanlardaki ruh sağlığının da ciddi düzeyde etkilendiğine dikkat çeken Taşkın, “Felaket kaydırması kişilerde ikincil travmaya sebebiyet verebilir.
İkinci travma dediğimiz durumda kişi felakete maruz kalmasa bile yaşamışçasına süreçleri takip edip ve zihninde kurgulayıp travma semptomlarına maruz kalabilir.
İrkilme hissi, sürekli ağlama ya da ağlama isteği, uykusuzluk ya da çok uyuma, iştahsızlık ya da tıkınırcasına yeme, kaygı, korku ve umutsuzluk semptomlar arasında görülebilir. Kişilerin bu hislere sahip olması için doğrudan depremi yaşamasına bile gerek yoktur. Kişiler gün boyu yapacağı doomscrolling ile tüm bu semptomları yaşayabilirler” diye konuştu.
KİŞİNİN SİSTEMİNİ BOZABİLİYOR
İşte en önemli kapıdaki tehlike.
Kötü haber takip etme alışkanlığının durdurulamama sebeplerini ve yol açtığı sorunları şöyle özetliyor Taşkın;
- Felakette uğramamış bile olsak felaket ortamı ile bağ kurma ve olup biteni öğrenme ihtiyacı oluşuyor. Genellikle bu kişiler yardım ve faydalı bilgi öğrenme ihtiyacı olarak yorumlasa bile bu oran oldukça düşüktür. Bilgileri faydalı olmadığını fark ettiğimiz anda bu durumun doomscrolling olduğunu anlayıp durdurmalıyız.
- Durumu bilmek, durumu kontrol edebilme düşüncesi verir. Felaketler bizim için bir bilinmezliği işaret eder ve bilinmezlik insan psikolojisinin baş edemediği en kritik noktalardan bir tanesidir. Kişi sürekli olarak doomscrolling yaparak kontrol ettiğini düşünür. Fakat durum kişinin kontrolünden çok daha uzak olduğu için sadece kaygıya ve kontrol edilemezliğin teyidine yol açar.
- Tehlikeyi tespit etmek sinir sistemimizin sürekli tetikte kalmasına neden oluyor. Evrimsel olarak da tehlikeyi tespit etmek ve tetikte olmak önemlidir fakat beynin sürekli olarak tehlike hissini tazelemesi ve sürekli tetikte kalması, sinir sisteminin dengesini bozabilir ve psikiyatrik hastalıklara sebebiyet verebilir.
- Dommscrolling kişinin sistemini bozabilir. Kişide yoğun anksiyete, depresyon, stres ve şikayetler başlayabilir. Hormonal seviyelerde değişikliklere yol açabilir. Sindirim sistemi problemleri, dikkat ve konsantrasyon problemleri, baş ağrıları, uyku ve iştah problemlerine sebebiyet verebilir.
KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?
Her şey mükemmel gibi bir kenara çekilip deprem felaketi olmamış gibi davranmanın gerçekçi bir yaklaşım olmayacağını belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “İkincil travmanın travmayı yaşayanların ve travma sonrası stres bozukluğuna sahip olanların etkileneceği kadar kişiyi etkilediğini söylemek mümkün. İkincil travmaya maruz kalmamak için doomscrolling‘ten uzak durmak oldukça önemli” dedi.
Taşkın, kademeli olarak kişiye zarar veren bu durumu değiştirmenin mümkün olduğunu şu tavsiyelerle açıkladı:
- Sınır koymak ve günlük saat belirlemek: Eğer gün içinde belli saatleri habere ayırırsanız odak noktanız sürekli olarak haberler olmayacaktır. Bu durum da anksiyetenizi azaltmaya yardımcı olacaktır.
- Rutinlere kademeli geçiş yapmak: Rutinlere kademeli dönüş yapılması, kişiye güvende olduğu hissini verir. Eğer okul, iş, kurs ve spor gibi sürekli olarak devam ettiğiniz alanlar varsa bunlara devam etmek önemli bir stres düzenleyici olacaktır.
- Kendi bedeniniz ile temasa geçmek: Gün içinde depresif duygu durumunuzdan dolayı hiçbir şey yapmak istemiyor olabilirsiniz. Bu durumda da yine doomscrolling’e geçiş yapabilirsiniz. Kendinizi durdurup bedeninize iyi gelecek şeylere odaklanmayı deneyin. Sıcak bir alan, rahat bir vücut pozisyonu, stresi dengeleyecek düzeyde kısa bir yürüyüş, temiz hava gibi size iyi gelen rutinlerden parça parça deneyin.
- Kişiler ile yüz yüze temasa geçin: Eğer imkanlarınız elveriyorsa felakete uğrayan kişiler ile yüz yüze temasa geçip destek sağlayabilmek hem çok daha verimli olacaktır hem de size güvende olma ve güven verme hissini yaşatacaktır.
KORUNMAK MÜMKÜN MÜ?
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ…
Görülen kötü haberlerin merak duygusunu artırdığını ve bir süre sonra bağımlılık oluşturduğunu belirten uzmanlar, ‘Doomscrolling’ olarak tanımlanan aralıksız kötü haber okuma eğiliminin kişide kaygı, korku, irkilme hissi, sürekli ağlama ve umutsuzluk gibi semptomlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Kötü haber bağımlılığının kişinin sistemini bozabileceğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bu durumun kişide yoğun anksiyete, depresyon, stres, baş ağrıları ve hormonal değişikliklere yol açabileceğine dikkat çekiyor. Taşkın, doomscrolling etkilerine maruz kalmamak için kötü haberlerden uzak durmayı ve günlük rutinlere kademeli olarak dönmeyi tavsiye ediyor.