6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7.7 ve 7.6’lık depremler 10 ili etkiledi.
Ardından 11 İlde iktidar OHAL ilan etti.
Ölü sayısı 40 bine tırmanmakta.
Yaralı sayısı ise 100 bini geçmiş durumda.
Sadece tesellimiz 10. ve 11. günde hayata tutunan Mucize kurtuluşlar oldu bu kadar ağır hasar tablosu içinde.
Yıkıcı etkisi nedeniyle dünyanın en büyük felaketlerinden biri olarak gösterilen depremlerin ardından Türkiye gerçeği bir kez daha gözler önüne serildi.
GÖRMEK İÇİN BAKMAK GEREK…
Görmek isteyen gözler için gerçek bir ders.
Uzmanlar, her an bu gerçeği bilerek yaşanması gerektiği ve kentlerin depreme dirençli hale getirilmesi konusunda yıllardır yaptıkları ancak sürekli göz ardı edilen uyarılarda bulunmaya devam ediyorlar.
İktidar hemen klasik modeli devreye soktu ve TOKİ eli ile bölgeye 100 bin Konut projesi için düğmeye bastı.
Acilen bölgenin temizlenmesi ve yıkılan binaların temizliğinin yapılması bir diğer öncelik bu proje için.
Zira iktidar vakit kaybetmek istemiyor.
Mart ayı ile düğmeye basıp bir yıl içinde bu projeyi hayata geçirmekte kararlılar.
UZMANLAR NE DİYOR?
Son dönemde en çok konuşan isimlerden birisi.
Jeoloji Profesörü Naci Görür.
Daha önceki uyarılı ile şimdiki tespitleri ve geleceğe dair önerileri son derece önemli.
Prof. Dr. Naci Görür, Güneydoğu Anadolu’da yaşanan deprem faciasıyla ilgili açıklamalarda bulunurken olası depremler için çarpıcı uyarılarda bulunarak, bu işin artık ciddiye alınmasının şart olduğunu söyledi.
Jeoloji Profesörü Naci Görür, Kahramanmaraş depremi için uyardığını ama dikkate alınmadığını belirtirken, Adana-Hatay, Bingöl-Karlıova ve Marmara bölgesinde bekledikleri depremler için artık bağırmayı geçip, çığlık aşamasına geçtiklerini söyledi.
TÜRKİYE GERÇEKLERE SAĞIR…
Prof. Dr. Naci Görür, yaşadığımız son felaketin milat olmasını umut ettiğini ancak yine milat olmayacağını belirtti. “1999 yılında meydana gelen 17 Ağustos depremi için de herkes ‘milat olacak’ demişti” ifadesini kullanan Görür, 3-4 sene önceki söylemlerinde Kahramanmaraş’a dikkat çektiğinin ısrarla altını çizdi.
Görür, 24 Ocak 2020’de Elazığ’da meydana gelen depremi hatırlatarak, “2003’ten beri Elazığ’da deprem olacağını öngörmüştük. Bu depremler de ondan meydana geliyor.
Elazığ depremi de enerji transfer etti ve işaret ettiğimiz noktada 6 Şubat’ta bu depremler meydana geldi.” açıklamasını yaptı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin Hatay’a, Adana’ya doğru enerji transfer etmiş olabileceğine vurgu yapan deprem büyüklüğünün açığa çıkardığı enerji miktarı demek olduğunu açıkladı.
RANT İÇİN HAYATLARI KARARTMAYIN…
Prof Dr. Görür, Türk halkına seslendi.
Deprem konusunda halkında sesini duyurması gerektiğinin altını çizen Görür sözlerini, “Biz bu ülkede doğru, etik, namuslu işler yapsak, rant için uğraşmasak. Kolon kesmişler bu ülkede, yeni binalar çöktü, yavrularımız göçük altında. Ölü sayısının 18-19 bin mi olduğunu sanıyorsunuz? Ülkenin efendisi millettir.
Hükümet kendini beğendirmek için çalışır.
Aklımızı başımıza toplayacağız, bize yanlış yapanı bir daha ne iktidara getireceğiz, ne oy vereceğiz.
Ölen ölüyor, hangi partidensin bir farkı olmuyor.
Deprem öncesi abuk sabuk bir gündemimiz vardı.
Hırsla birbirimize saldırıyorduk.
Deprem, ekonomi, işsizlik, pahalılık kadar önemli değil mi?
Çoluk çocuk dinlemeden deprem öldürüyor.
Partizanlığı geçin, deprem dirençli kent istiyoruz diye bir gün pankart açıp sesinizi duyurmaya çalıştınız mı? Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Millet olarak hangi değerin arkasında durursak devlet de onu yapmak zorunda kalır.
Halka rağmen hükümet olmaz.”
İSTANBUL TEHLİKESİ…
1999 depreminin ardından İstanbul’da beklenen deprem içinde çarpıcı ifadeler kullanan Görür, “’Kahramanmaraş’a dikkat’ diye bağırdığımız gibi, 1999’dan beri ‘İstanbul’a dikkat’ diye bağırıyoruz. İstanbul’un depreme hazırlanması için bağırmaktan çok yalvarma aşamasına geldik. Şimdi çığlık atma aşamasındayız. Yeterince duyulmadı, korkarım ki İstanbul depremi Kahramanmaraş depremlerinin 10 kente verdiği hasarın 10 katını Marmara Bölgesi’ne verecektir. İnşallah görmeyiz ama hiçbir anlayışın bu ülkeyi bu duruma mahkum etmemesi lazım. Bir an önce İstanbul’da seferberlik ilan edilip çalışmaların başlatılması lazım. Bir takım şeyler yapıldı, şimdi güç birliği yapmak lazım. Yeter ki irade ve inanç olsun, bilimin ışığında ilerlensin.” çağrısında bulundu.
TESPİT VE ÖNERİLER…
“Deprem bağıra bağıra geldi. Son Deprem 1 Milyon 870 bin ton TNT patlamasına eşit.” diyor Görür ve ekliyor: “Türkiye her yıl batıya kayıyor, son depremde Doğu Anadolu 3-4 metre kaydı”
Ve… Ekliyor… “Hatay-Adana yöresine enerji transferi olabilir. Karlıova-Bingöl-Erzincan bölgesine dikkat!”
Uyarılarda bulunuyor geleceğe dair; “Kaplumbağa hızıyla hazırlanıyoruz. Sanayinin Anadolu’ya yayılması şart. Aynı noktaya konut yapılması çılgınlık. Deprem öldürüyor, partizanlığı bırakın! İstanbul depremi Maraş depreminin verdiği hasarın 10 katını verecek”
Bu kadar önemli tespit ve uyarılara ekleme yapmaya gerek var mı?
Bence yok herkes üzerine düşeni alsa yeter sanırım…