Bu kula kul olan dinsiz imansız herifin söylemleri karşısında bir hristiyan olarak şaşkına dönen İngiliz bir süre sessiz kalır. İngiliz yazarın, “Ama sizin hiç mi inancınız yok?” sorusuna müfettişin verdiği cevap da aynen mide bulandıracak türdendir.
Sonra gayet pişkinlikle aynen şu cevabı verir:
“Evet var. Gazi’ye, bilime, ülkemin geleceğine ve kendime”
Tıpkı şair Kemalettin Kamu’nun Mustafa kemal o devrin yöneticilerine yalakalık
yapmak için utanmadan, yüzü kızarmadan, sonuçta bir insanı putlaştırarak, haşa İlahlaştırarak söylediği şu iğrenç, hayasızca ifade gibi:
“ Kabe sizin olsun Çankaya bize yeter.”
Öyle ya! “ El haya vel iman” Haya imandan gelir. İman yoksa atış serbest. Ta’ki
Azrail Aleyhisselam, aklın hayal bile edemeyeceği çirkinlikte, ürkütücü, korkutucu bir şekilde gelip, tıpkı dikenlerden pamuk çıkarır gibi canını almasına kadar.
Ağzına köpüklerin yığılmasına kadar.
Bu azaptan kurtulmak için ölmek isteyip de ölemeyişine kadar.
Aslında hiç biri de Atatürkçü falan değil. Yalnızca çıkar sağlamak amacıyla böyle kral soytarısı gibi güvercin taklası atıp durdular.
“Benim naciz vücudum elbet bir gün gün toprak olacaktır…”
Bu ne anlama gelir? Dedik ya!
Amaç Onun düşüncelerini yaşamak yaşatmak değil, aslında onun hiç hoşlanmadığı yalakalık yaparak çıkar sağlamak.
“Çoban Yıldızı “ adını verdiğim ve Bodrum Lisesi başta olmak üzere çeşitli yerlerde oynanmış, Ata’nın doğumundan ölümüne kadar olan hayatını orotorya şeklinde yazmış olan ben söylüyorum.
Tıpkı “ Türk ırkını güçlendirmek için Almanyadan damızlık erkek getirelim” diyecek kadar soysuzlaşan herif gibi.
Geberdiğinde hiç kimsenin cenazesine gelmediği, İlahi Adalete bakın ki çöp arabası ile birkaç yakınının mezarlığa götürdüğü Abdullah Cevdet gibi.
Yaban Romanının yazarı ateist Yakup Kadri gibi.
Bu konuda o kadar çok örnek var ki.
Biliyor musunuz ne yazık ki Dünyasında dinî inanca kesinlikle yer vermeyen müfettiş, yeni dönemde dizginleri ele geçiren zihniyetin “ideal” bir örneği ve prototipidir.
Ama vaktiyle deklare edilen “Müslümanları Kur’ân’dan soğutma” planı İlâhî bir tavzifle dile getirilen “Kur’ân’ın sönmez ve söndürülemez bir manevî güneş olduğunu dünyaya gösterme” kararına takılınca hesap bozulmuş ve Allah, nurunun söndürülmesine yine izin vermemiştir.
Sonuçta yazıklar olsun ya da olmasın Lozan’a imza atanlara.
Tıpkı 12 adaları kumar masasında bile olsa bir noktada affedilecek ama bedava vererek bu ülkenin dünya döndükçe kanayan bir yara olmasına neden olanlara.
İnşallah mezarlarınızda kıyamete kadar rahat yatırmazlar sizi.
12 Ada İtalyanlara İmroz, Bozcada ve Tavşanlı Adaları dışında bütün Ege Adalarını Yunana vermek enayilik değildi de neydi Allahaşkına?
1571 yılından bu yana bize ait olan Kıbrıs Adasını İngilizlere vermenin adı ihanetin en büyüğü, aptallığın daniskası değil de ne?
Sen binlerce şehit kanı ile kurtuluş Savaşını kazan ama Lozan’da üstüne para ver.
Yetmedi Yunandan alacağın savaş tazminatından vazgeç.
Dünya Tarihinde bir karış toprak için cephelerde milyonlarca insan ölür, biz ise el’in üç kuruşluk gâvura ecdat Yadigarı toprakları peşkeş çekeriz.
Tarihte bir örneği daha yok. Musul ve Kerkük’ü hatırlatmayın bana.
Süleyman Şah türbesini özellikle.
Şimdi mi? Bekleyip göreceğiz.
Kahkahalarla gülersek birileri bizi gaza getirmiş demektir.