Unutmadıklarımdan:
FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL
8 Kasım 1973
Gizli bir bakışın sırrını bizlere; “bazen şifa, bazen de zehirli ok” olarak ifşa etmeye çalışan Faruk Nafiz Çamlıbel 18 Mayıs 1898 yılında İstanbul’da doğmuştur. Orhan Seyfi Orhon, Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek ve Yusuf Ziya Ortaç’la birlikte “hecenin beş şairi” ya da “beş hececiler” olarak tanınır.
Bahsettiğimiz bu gurup "Konuşulan güzel Türkçe'yi yazı diline geçirerek yeni ve büyük davayı kazanan ve kazandıranlar" olarak nitelendirilmişlerdir. Beş hececiler hareketi biliyoruz ki aruzla yazanlara bir tepkiydi. Fakat bunun yanında biçimde içerikte sadeliği de getirmiş oldu. Çoğunlukla, hecenin on birli, on dörtlü kalıplarını kullandılar. Hecenin bazı duraklarında değişiklik yaptıkları, on bir heceli vezni 7+4 olarak da böldükleri olmuştur… Şiir dilinde yeni bir söyleyiş çığırı açmış, hececi şairlerin en üstünlerinden sayılmıştır şairimiz. Onun şiir üslubu kendisinden sonra yetişen hece şairlerini etkilemiştir. Beş Hececilerin en genci fakat en başarılı ismidir. İlk şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. Bunlarda Yahya Kemal'in etkisinde kalır. Gerçek kişiliğini hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerinde görürüz. Sanatçı, halkın yaşantılarından çıkardığı konuları yine halkın söyleyiş ve nazım biçimleriyle dile getirir. Yepyeni görüşler getiren ünlü "Sanat" şiiri memleketçi şiirimizin ilk bilinçli bildirisi sayılabilir. Batı etkilerine kapalı, halk şiirimize açık bir tutum içindedir. Bireysel konulara yönelmiştir. Şiirlerinde Anadolu'yu, memleket sevgisini anlatır.
Şiirlerinde ele aldığı başlıca temalar aşk, hasret, tabiat, ölüm, kahramanlık ve ihtirastır. O, gücünü gösterişsiz söyleyişi içine serpiştirdiği lirizmden ve toplumun beğenisinden alır. Duygu ve düşünceyi bir arada yürüten, romantik ve realist konuları ve hayatları işleyen şiirleriyle ün yapmıştır. O; Suyu dinmiş derelerden geçerek Çoban Çeşmesinde söndürür gönül yangınını… Onun sevecen kalbi, göğsünün yırtığından görünür baktığımızda. Sevdiğini hep güzel olarak görür, bu nedenle ki eline kalemini aldığında; “Sana çirkin dediler/ düşmanı oldum güzelin” şeklinde mısralar dizer Faruk Nafiz Çamlıbel. “Taşa açtım yasımı, söylemedim insana!” şeklindeki sözüne bakarsak, insana karşı suskusunu duymuş ve Han Duvarlarının taşlarına karşı da; çığlığını anlamış oluruz zaten…
Faruk Nafiz Çamlıbel; Tıp Fakültesinde bir süre öğrenim gördükten sonra Kayseri, İstanbul ve Ankara'da uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yaptı. Ünlü "Han Duvarları" adlı şiirini Kayseri Lisesi'ne edebiyat öğretmenliği görevine gelirken yazdı.. Ayrıca, Kayseri Lisesi Marşı'nın güftesi de onundur. 1946'dan 27 Mayıs 1960'a kadar Demokrat Parti İstanbul milletvekili seçildi. 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından kısa bir süre Yassıada'da, daha sonra da Celâl Bayar ve diğer DP milletvekilleri ile birlikte Kayseri Kapalı Cezaevi'nde tutuklu kaldı. Şairimiz 8 Kasım 1973 günü vefat etmiştir.
Şiir kitapları:
Şarkın Sultanları (1918) *Gönülden Gönüle (1919) *Dinle Neyden (1919) *Çoban Çeşmesi (1926) * Suda Halkalar (1928) *Bir Ömür böyle geçti (1933)* Elimle Seçtiklerim (1934) *Akarsu (1936)*Tatlı Sert (Mizahi şiirler, 1938) *Akıncı Türküleri (1938) *Heyecan ve Sükûn (1959) *Zindan Duvarları (1967) *Han Duvarları (1969)
Tiyatro oyunları:
Canavar (1925) , Akın (1932)
Özyurt (1933), Kahraman(1933), Yayla Kartalı (1945 İlk Göz Ağrısı