Kayserili hesabını iyi yapar. Türkiye bilir bunu. Çarşıda, pazarda “Kayserili pazarlığı” bilinir.
Geçtiğimiz gün, Kayseri AKP Milletvekili Adayı Emine Timuçin’in sosyal medyaya düşen hesap bilme açıklamaları biz Kayserilileri tüm Türkiye’nin gündemine taşıdı.
Video “Eskiden 100 ekmek…. 1000 ekmek alınıyordu” lafıyla başladı. 100 ekmek ile 1000 ekmek arasında 10 kat fark var.
Bu iktidar zamanında çevrelerindeki iş ilişkileri ile servetleri yüz kat artan bir emekçi için 10 katın farkını bilemez hale gelmiş.
Hadi son söylediğinden başlayalım. Sayın Timuçin gibi hesap yapmaya çalışalım.
Zamanında 1000 ekmek alıyormuş. Ekmek fiyatları da yıllar içinde arttı. Şimdi Kayseri’de 200 gramlık somun ekmeğin fiyatı 5 TL. Yani AKP iktidara geldiğinde, bugünün parasıyla 5 bin TL’ymiş asgari ücret, şimdi 10 bin ekmek alınıyorsa asgari ücret 50 bin TL olmuş.
Emine Hanım ekmek fiyatlarını biliyor diye umuyoruz. Bu hesaba göre asgari ücret 50 bin TL.
Emine Hanım gitsin bakalım Kayseri Organize Sanayi’ye, sorar öğrenirsiniz. Aralarında 50 bin TL alan işçi var mı?
Geçtik organizede 50 bin TL maaş alanı, yıllardır sendikasızlaştırmayla, örgütsüzleştirmeyle asgari ücretin 1000 TL üstünde maaş alanı kendini şanslı sayar.
Milletvekili adayı “bu oranlar partimizde var” dedi. Partinize gerek yok, o da Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi yanlış bilgi veriyor belli ki.
2002 yılında ekmek fiyatını ne yalan söyleyeyim ben de hatırlamıyorum.
Nereden bileceğiz kalkınmanın, gelişmenin kaç tane ekmek alınacağı ile ölçüleceğini. Tutardık aklımızda.
Ama şu kaynak, bu kaynak speküle olmasın. Sayın Erdoğan 2006 yılında Meclis’te bir konuşma yapmış biz iktidara geldiğimizde en düşük memur maaşıyla 421 kilogram ekmek alınıyordu diye. Yani yaklaşık 2 bin 105 ekmek.
Şimdi 2023’e geliyoruz en düşük memur maaşı 11 bin 848 TL kaç ekmek alınabiliyor Kayseri’de? 2 bin 369 adet.
21 yıl geçmiş aradan. Bu ülkenin emekçileri sadece 264 ekmek daha fazla alabilir hale gelmiş. Yani alım gücü yüzde 12 artmış. Emine Hanım’a kalsa yüzde bin artmış.
Bakın liderleriniz, bakanlarınız sürekli televizyonlarda övünür; “Bu sene şu kadar büyüdük, bu kadar büyüdük. OECD’de ikinci olduk, Avrupa’da birinci olduk” diye.
2002 yılında “Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış harcamalar yöntemiyle zincirlenmiş gayrisafi yurt içi hasıla endeksi” 71,5 iken şimdi 230 olmuş. Yani 3 katına çıkmış. Emekçiler bu ülkenin refahından eşit bir şekilde pay alabilseydi, yani fazlasında gözleri yok ülkenin refahı kadar büyüselerdi, bu büyüme onlara da refah getirebilseydi, 2 bin 105 değil, 3 katı 6 bin 315 ekmek almaları gerekirdi.
Kayserili hesabını iyi yapar. Sizin karşınızda Türkiye İşçi Partisi var diye geçiştirmeyin, bizler de iyiyizdir hesapta.
Ama 10 bin ekmek dediniz tüm Türkiye’nin alay konusu olduk.
Emekçilerin ekmek karşısında alım gücü, 10 bin ekmek için, yüzde 400 artmalıydı; siz 20 yılda yüzde 12 artırmışsınız.
Bu hızla giderseniz kaç yıl sonra dediğinize ulaşırız biliyor musunuz? Biliyoruz hesabınız kötü, yardım edelim size; tam 666 yılda.
20 yılı harcamışsınız kaldı 646 yıl. Şimdi Allah için sizi değil 646 yıl, 14 gün bile bekleyecek zamanımız kalmadı.
Halkın ekmeğini büyütemediniz bari hesabını yanlış yapmayın.
Kayseri halkı da size verdiği 20 yıllık kredinin hesabını, kitabını iyi yapacaktır 14 Mayıs’ta.
Nazır Kapusuz
TİP Kayseri Milletvekili Adayı
(İktisatçı, TİP Bilim Kurulu Üyesi)
